Depresyon ve anksiyete (kaygı bozukluğu) gibi rahatsızlıklarda antidepresan ilaçlar etkili mi? İlaçsız tedavi mümkün mü? Antidepresan ilaçlar nasıl çalışır ve gerçekten gerekli midir?
Antidepresan ilaçlar endüstriyelleşen dünyada oldukça yaygınlaşmıştır. Dünyada her 10 kişiden birinin antidepresan kullandığı söylenmektedir. Bugün bir psikiyatriste giderseniz yüksek ihtimalle ilk seansla birlikte antidepresan ilaç kullanmanızı isteyecektir. Peki antidepresanlar söylendiği gibi depresyon ve kaygı bozuklukları tedavisinde oldukça etkili midir? Bunun cevabı hem evet hem de hayır.
Bunun için öncelikle antidepresanların nasıl çalıştığından bahsedeceğim. Beynimizde nörotransmitter denilen sinirsel iletimlerde görevli kimyasal maddeler vardır. Bu nörotransmitterlerin sağladığı en önemli kimyasallar ise serotonin ve dopamindir. Beynimizde serotonin ve dopamin salgılandığında duygu durumlarımızı etkiler ve iyi hissetmemizi sağlarlar. Bu maddeler beyinde doğal olarak üretilir fakat depresyon ve kaygı bozukluğu gibi rahatsızlıklar esnasında üretimleri azalır ve bu durum direkt olarak duygularımızı olumsuz etkiler. Antidepresan kullandığımızda serotonin ve dopaminin geri emilimi durur ve süreç boyunca iyi hissetmenizi sağlar.
Peki, antidepresan bu şekilde iyi hissettiriyorsa ilaçsız tedavi neden bu kadar önemli?
Öncelikle şunun bilinmesi lazım: Antidepresan sizi iyileştirmez. Sadece iyi hissetmenizi sağlar. Kullandığınız antidepresan ilaç, vücuttan sindirilip dışarı atıldığında yeniden kötü hissedebilirsiniz ve kötü hissettiğinizde yine antidepresan alma gerekliliği duyabilirsiniz. Bu durum sizi antidepresan ilaçlarına bağımlı hale getirebilir. Bu nedenle antidepresan ilaçlarına başlamış olsanız bile her zaman tek başına yeterli olamayacağını bilmeniz gerekir. Bu tür rahatsızlıkların üstesinden gelmede en etkili yol psikoterapidir. Ayrıca antidepresan ilaçların çok fazla yan etkisi bulunmaktadır. Terleme, hazımsızlık, uyku bozuklukları, bulantı, tansiyon artması veya düşmesi, baş ağrısı ve baş dönmesi dikkate alınması gereken yan etkilerdir. Bilişsel davranışçı bir psikoterapist olarak söylemeliyim ki; depresyon ve kaygı bozukluğu (anksiyete) gibi ilaçsız tedavisi de mümkün olan rahatsızlıklarda ilaç her zaman son seçenek olmalıdır. İlaçsız tedavinin yeterli olmadığı şiddetli rahatsızlıklarda ise ilaç tedavisine psikoterapi eşlik etmelidir. Çünkü; iyileşmek, sizi iyi hissetmekten daha iyi hissettirecektir!
Daha fazla bilgi için=> https://www.alikaraomerlioglu.com/bireysel-psikoterapi
Psikolog Ali Karaömerlioğlu ile direkt görüşmek ve randevu için:
0553 015 28 19
Merkezden randevu için: 0322 458 0 458 – 0507 204 61 82
Comments